Selofan Yanılgısı

İlk kez ABD Yüksek Mahkemesinin 1956 tarihli Du Pont kararı sonrasında ortaya çıkan ve varsayımsal tekel testinin uygulanmasında, analize başlangıç teşkil eden fiyat seviyesinin rekabetçi düzeyin oldukça üzerinde olması halinde, ilgili pazarın gerçekte olduğundan daha geniş tanımlanması şeklinde karşılaşılan sorun, literatürde Selofan Yanılgısı kavramıyla anılmaktadır. Kâr maksimizasyonunu amaçlayan tekelci firma fiyatlarını daima kendi ürününe dönük talebin esnek olduğu seviyeye yükseltecektir. Zira talep esnekliği 1’den düşük olduğu sürece fiyatları artırmak tekelci için karlı bir stratejidir. Ancak bu fiyat seviyelerinin üzerinde yapılacak küçük bir fiyat artışı dahi, müşterilerin taleplerinin görece büyük bir kısmını gerçekte tekelcinin ürünü ile tam ikame olmayan diğer ürünlere yöneltmelerine ya da tüketimden tamamen vazgeçmelerine yol açacaktır.

Bu durum SSNIP testi gibi varsayımsal tekel testleri sonucunda, analize konu ürünler bakımından küçük ama önemli ve kalıcı bir fiyat artışının kârlı bulunmamasına ve esasen tekelcinin ürünleri ile diğer ürünler arasında rekabetçi fiyat seviyelerinde gözlemlenemeyecek çapraz talep esnekliklerinin ve böylelikle ikame ilişkilerinin gözlemlenmesine neden olacaktır. Bu nedenle varsayımsal tekel testinin uygulanmasında ve sonuçlarının yorumlanmasında, cari piyasa fiyatının yeterli rekabet olmaksızın oluşabileceği dikkate alınmalıdır. (Bkz. Varsayımsal Tekel; SSNIP Testi; İlgili Pazar Kılavuzu; United States v. E. I. DuPont de Nemours & Co., 351 US 377)