Rekabet hukukuna ait ülke uygulamalarında rekabet kanunlarına uygun davranmayı sağlamak üzere, esasa ilişkin ihlaller bakımından para cezaları, hapis cezaları, yöneticilik yapmanın yasaklanması gibi oldukça farklı yaptırımların uygulandığı görülmektedir. Türk rekabet hukuku bakımından ise kanun koyucunun tercihi para cezaları olmuştur. 4054 sayılı Kanun’un ilk halinde esasa ilişkin ihlaller nedeniyle sadece teşebbüslere para cezası uygulanması öngörülmekteyken, 5728 sayılı Kanun ile 8 Şubat 2008 tarihinden itibaren hayata geçirilen değişiklikle, ihlalde belirleyici etkisi bulunduğu saptanan teşebbüs yönetici ve çalışanlarına da bireysel olarak ceza verilmesi kabul edilmiştir. İdari para cezaları hakkındaki düzenlemeler 4054 sayılı Kanun’un üçüncü bölümünde yer almaktadır. Bu bölümde yer alan cezalara ilişkin temel bilgiler aşağıda yer almaktadır.
Rekabet ihlallerinde esasa ilişkin cezalar 4054 sayılı Kanun’un 16. maddesinde düzenlenmektedir. Bu maddeye göre Kanunun 4., 6. ve 7. maddelerinde yasaklanmış davranışlarda bulunan teşebbüs veya teşebbüs birliklerine, karar tarihinden bir önceki mali yıl sonunda oluşan yıllık gayri safi gelirin yüzde onuna kadar; ihlalde belirleyici etkisi olduğu saptanan söz konusu teşebbüs ya da teşebbüs birliği çalışanlarına ise, verilen cezanın yüzde beşine kadar idari para cezası verilmektedir. Cezanın takdirinde aşağıdaki ağırlaştırıcı / hafifletici unsurlar dikkate alınmaktadır:
Bu noktada Kanuna aykırılığın ortaya çıkarılması amacıyla pişmanlık programı çerçevesinde Kurumla aktif işbirliği yapan, teşebbüs ve teşebbüs birliklerine ve çalışanlarına, işbirliğinin niteliği, etkinliği ve zamanlaması dikkate alınarak, yukarıda belirtilen cezaların verilmeyebileceği veya cezalarda indirim yapılabileceği belirtilmelidir. Pişmanlık ve Aktif İşbirliği süreci hakkında detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
4054 sayılı Kanun sadece rekabetin ihlal edilmesi halinde uygulanacak cezalar içermemektedir. Bu kapsamda rekabet ihlallerinin ortaya çıkarılmasında en önemli araçlardan biri olan yerinde incelemelerin engellenmesi durumunda da 4054 sayılı Kanun para cezası yaptırımı öngörmektedir. Yerinde incelemenin engellenmesi halinde ihlale ilişkin bilgi ve belgenin elde edilmesinin devam eden süreçte zor olacağından hareketle, bu durumda uygulanacak para cezası teşebbüsün bir önceki mali yıl sonunda oluşan yıllık gayri safi gelirlerinin binde beşi düzeyinde olmak üzere caydırıcı olacak ölçüde yüksek belirlenmiştir. İzne tabi birleşme ve devralmaların izin alınmaksızın gerçekleştirilmesi, muafiyet/menfi tespit başvurularında yanlış veya yanıltıcı bilgi verilmesi ile Kanun’un 14 ve 15. maddeleri uyarınca talep edilen bilgilerin tam ve doğru bir şekilde verilmemesi durumlarında 4054 sayılı Kanun uyarınca teşebbüslere bir önceki mali yıl sonunda oluşan yıllık gayri safi gelirlerinin binde biri oranında idari para cezası uygulanmaktadır.
4054 sayılı Kanun’un getirmiş olduğu bir başka ceza türü ise süreli para cezalarıdır. Süreli para cezaları Kanun’un 17. maddesinde sayılan hallerin gerçekleşmesi halinde, her gün için verilen cezalardır. Kanun’un ilk halinde maktu ceza şeklinde düzenlenen süreli para cezaları, 5728 sayılı Kanun’da yapılan değişiklikle, caydırıcılığın ve teşebbüsün gücü ile orantılı ceza uygulamasının sağlanması amacıyla teşebbüs veya teşebbüs birliklerinin gayri safi gelirine oranlı hale getirilmiştir.