Rekabet Kurumunun 21. Kuruluş Yıldönümü Kapsamında Düzenlenen Rekabet Zirvesi Hakkında (14.11.2018)

Kurumumuzun 21. Kuruluş Yıldönümü dolayısıyla düzenlediğimiz “Tarım-Gıda Endüstrisi ve Değer Zincirine Rekabetçi Yaklaşım” temalı Rekabet Zirvesi, 9 Kasım 2018 tarihinde Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir PAKDEMİRLİ’nin teşrifleriyle Ankara’da gerçekleştirildi.

Rekabet Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ömer TORLAK’ın açılış konuşmasıyla başlayan program, Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir PAKDEMİRLİ’nin konuşmasıyla devam ederken,  Akdeniz Üniversitesi İİBF İşletme Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet BAYANER’in sunumunun akabinde Rekabet Kurumu Başkan Yardımcısı Kürşat ÜNLÜSOY’un moderatörlüğünü yaptığı, TED Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Semih TÜMEN, Türkiye Ziraat Odaları Birliği Teknik Hizmetler Kurulu Başkanı Dr. M. Fethi GÜVEN, Ticaret Bakanlığı Genel Müdür Yardımcısı Hakan ÇALIŞ ve BİM Birleşik Mağazalar A.Ş. İcra Kurulu Üyesi ve CFO Haluk DORTLUOĞLU’nun konuşmacı olarak katıldıkları panelle sonlandı.

Son dönemde artan önemle ülkemiz gündeminde bulunan, ekonomimiz bakımından hayati ve stratejik öneme sahip tarım-gıda endüstrisi değer zincirine yönelik rekabetçi ve bütüncül bir bakış açısının geliştirilmesini amaçlayan bu yılki Rekabet Zirvesi’nde, tarım-gıda zincirinin önemli paydaşları bir araya gelerek, tarım-gıda endüstrine yönelik sorunları ve bu sorunların olası çözüm yollarını çok yönlü olarak değerlendirme imkânı buldular.

Rekabet Kurumu Başkanı Prof. Dr. TORLAK, açılış konuşmasında, yeme-içmenin insan yaşantısı bakımından arz ettiği temel ihtiyaç niteliğine vurgu yaparak, zaman içerisinde artan ve çeşitlenen ihtiyaçlar karşısında, tarım-gıda değer zinciri boyunca verimliliği ve devamlılığı önceleyen politikaların kurgulanmasının ve hayata geçirilmesinin ülkeler bakımından gün geçtikçe daha fazla öneme sahip olmaya başlayan bir gündem maddesi haline geldiğini ifade etti. Tarım-gıda endüstrisindeki rekabetçi işleyişin, pek çok kez geri planda kalabilen ancak bu alandaki hükümet politikalarının etkisi ve etkinliğini belirleyen temel bir etmen olduğunu belirten TORLAK, hedeflenen dönüşümün sağlanması bakımından mikro ve makro düzeyde bütüncül bir yaklaşımın benimsenmesi gerektiğine, tarım-gıda endüstrine yönelik reformları bütüncül kılacak unsurun ise değer zincirine yönelik rekabetçi bir bakış açısı geliştirmek olduğuna; tarım-gıda değer zincirinin hem yerel hem de küresel ihtiyaçlar ve rekabet koşullarına uyumlu hale getirilmesi ile düzenleme ve destek programlarının bu hedefe yönelik kurgulanması gerekliliğine işaret etti. Rekabet Kurumunun kuruluşundan bu yana geçen 21 yıllık süre zarfında tarım-gıda endüstrisi değer zincirinin hemen her alanında, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un verdiği yetki sınırları içerisinde incelemeler yürüttüğünü belirten TORLAK, bu incelemelerde yalnızca rekabeti ihlal ettiği iddia edilen davranışın incelenmesiyle yetinilmediğini, ayrıca rekabetçi süreci tehdit eden veya bozan yapısal sorunların da araştırıldığını ve tespit edilen yapısal sorunlara yönelik Rekabet Kurumu tespit ve görüşlerinin “rekabet savunuculuğu” görevi kapsamında ilgili kamu kurum ve kuruluşlarıyla paylaşıldığını ifade etti.

Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir PAKDEMİRLİ konuşmasında, tarım-gıda endüstrisinin rekabetçiliğinde planlamanın ve gıda arz güvenliğinin sağlanmasının kritik önemde olduğuna vurgu yaparak, artan dünya nüfusu karşısında tarım ve su kaynaklarının yerinde kullanımının gün geçtikçe önemini daha da artırdığını, bu nedenle tarımsal üretimde planlamayı doğru yaparak etkinliği sağlayabilen ülkelerin önümüzdeki dönemde önemli avantaja sahip olacaklarını belirtti.

Tarım-gıda değer zinciri boyunca oluşan israfların ve verimsizliklerin önemli boyutlara ulaşabildiğini belirten PAKDEMİRLİ, bu alanda çalışmaların yoğunlaştığını ve yasal düzenlemelerin hızla hayata geçirilmekte olduğunu, bu düzenlemelerle birlikte yaratılan değerden tarladan sofraya herkesin hakça payını almasının sağlanacağını ifade etti. Türkiye’nin tarımsal hasılada Avrupa birincisi olduğunu vurgulayan PAKDEMİRLİ, gıda arz güvenliği bakımından üretimimizi 20 yıl içerisinde %50 oranında artırmamız gerektiğine, bunun ise ancak iyi bir planlama ile sağlanabileceğini belirtti. Bu planlamanın tohumdan tüketiciye ulaşan bütün değer zinciri kademelerini kapsayacak şekilde yapılması gerektiğini belirten PAKDEMİRLİ, tarım arazisi ve işletme ölçeklerinin büyütülmesi ve toplulaştırılmasının, kooperatif ve üretici birliklerinin güçlendirilmesi ve verimlerinin artırılmasının, yerli tohum ve ürünlerin teşvik edilmesi ile bunlarda markalaşmanın önünün açılmasının, su kaynaklarının etkin kullanımının sağlanmasının planlamada önemli sacayakları olduğunu, bu alanlara yönelik düzenleme ve destek programlarına öncelik verildiğini ifade etti.

Akdeniz Üniversitesi İİBF İşletme Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet BAYANER, Türkiye tarım-gıda endüstrisinin rekabetçi yapısı ve işleyişini ele aldığı sunumunda tarımsal üretimde etkinliğin sağlanmasının önemine değinerek, tarım-gıda endüstrisinde artan konsolidasyon ve dikey bütünleşme ile büyük firmaların daha fazla pazar gücü elde etmeye başladıklarına, bu durumun ise artan girdi maliyetleriyle zaman içerisinde azalmakta olan üretici gelirleri üzerindeki baskıyı daha da artırdığına ve üretici/çiftçi kesimin daha da kırılgan hale geldiğine vurgu yaparak bu durumun sektörün sürdürülebilirliği açısından önemli bir sorun arz ettiğini belirtti.

Moderatörlüğünü Rekabet Başkan Yardımcısı Kürşat ÜNLÜSOY’un gerçekleştirdiği panelde Tarım-Gıda Endüstrisi ve Değer Zincirine Rekabetçi Yaklaşım konusu ele alındı. Panelde ilk olarak TED Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Semih TÜMEN enflasyon ve rekabet ilişkisi üzerine; üretim – girdi – nakliye – saklama – toptan – perakende şeklindeki değer zincirinin her birinin farklı rekabet parametresine sahip olduğunu, her enflasyonist hareketin sebebinin aynı olmadığını,  fiyat değişimleri sıklaştıkça fiyat algısının bozulduğunu ve enflasyonun etkilerinin daha fazla hissedildiğini, dönemsel olarak ortaya çıkan fiyat artışı fenomenleri üzerine küçük çaplı şikayetlerle araştırmalar yapmanın çok da anlamlı olmadığını dile getirdi.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği Teknik Hizmetler Kurulu Başkanı Dr. M. Fethi GÜVEN tarımsal üretime ilişkin yapısal sorunların olduğuna değinerek özellikle; parçalanmış toprak yapısı, üreticilerin ekonomik örgütlenme konusunda yetersiz kalması, girdilerin ithal olmasından ötürü kur artışının maliyetleri artırması, dünya ölçeğinde karşılaştırmalı olarak Türk çiftçisinin alım gücünün düşük olması, devletin çiftçiye verdiği desteğin artmasına rağmen GSYİH içindeki payının düşmesi, köyden kente göç ile köylerdeki genç nüfusun azalması hususlarını vurguladı.

Ticaret Bakanlığı Genel Müdür Yardımcısı Hakan ÇALIŞ da üretici – perakendeci satış fiyatları arasındaki farka dikkat çekerek bu alanda yapısal sorunlar olduğunu belirtti. Çok üretmekten ziyade iyi pazarlamanın yapılması gerektiğini ekleyen ÇALIŞ, hal yasası ile üretici örgütlerinin sadeleştirilmesi, üretilen ürünlerin üretici örgütleri eliyle satışlarının artırılması, pazar paylarının artırılarak da üretici ve perakendecinin yaşadığı garanti sorunlarının giderilmesinin planlandığını dile getirdi. ÇALIŞ son olarak, üretilen ve depolana ürünlerin elektronik ortamda takip edildiğini aktararak piyasa izleme faaliyetleri neticesinde neye ne zaman müdahale edileceğinin bilinebildiğini ifade etti.

Tarım ve gıda ürünlerinin perakende satışı seviyesini değerlendiren BİM Birleşik Mağazalar A.Ş. İcra Kurulu Üyesi ve CFO Haluk DORTLUOĞLU; daha tasarruflu, daha verimli bir tedarik zinciri kurarak, maliyetlerdeki artışı fiyatlara olabildiğince az yansıtmaya çalıştıklarını belirtti. Üretim seviyesinde yaşanan planlama eksikliğinin tedarik seviyesinde de yaşandığını belirten DORTLUOĞLU, üretilen her bir üründe üreticiden perakendeciye gelene kadar nakliye, ambalaj gibi üretim dışı maliyetlerin %62 seviyelerine ulaştığı, üretici ve perakendeciyeyse % 37 gibi bir pay kaldığı ve asıl verimliliğin %62’lik kısmı azaltarak yapılması gerektiğinin altını çizdi.

Rekabet Zirvesi 2018, programa katkı sunan konuşmacı ve panelistlere günün anısına yapılan plaket takdimi ve toplu fotoğraf çekimleriyle sona erdi.