Kurum Başkanımız Prof. Dr. Nurettin KALDIRIMCI Kurumumuz Konferans Salonunda "Kurumsallaşma Sürecinde Yönetime Katılma" konulu konferans verdi (27.12.2012)

Kurum Başkanımız Prof. Dr. Nurettin KALDIRIMCI 30 Haziran 2010 Çarşamba günü Kurumumuz konferans salonunda “Kurumsallaşma Sürecinde Yönetime Katılma” konulu konferans vermiştir.

Konferansta Kurum Başkanımız konuşmasında özellikle örgütlerde kurumsallaşmanın önemi ile kurumsallaşma yolunda atılması gereken adımların neler olduğunu ve herkesin bu süreçte üzerine düşeni yapması gerektiğini vurgulamış ve konuyu aşağıdaki başlıklarda değerlendirmiştir.
 
KURUMSALLAŞMA SÜRECİNDE YÖNETİME KATILMA
 
Organizasyonlar, insanoğlunun en önemli icatlarından biridir!
            
Kurumsallaşma bir zorunluluktur.
 
Kurumsallaşma, kollektif akıl, çaba ve davranış; ortak vizyon, misyon, değerler, normlar ve  hedeflerin paylaşılması, benimsenmesi ve sürdürülebilirliği demektir.
           
En değerli kurumsal aktif, insan kaynağıdır!
Yönetime katılma sadece etkinlik arayışı değil, insana değer vermenin de göstergesidir!
        
Rekabetçi düzen  illâ ki gerekli, ama…
Çoğu Kamu kurumunun rakibi yoktur!
Kamu kurumları, şeffaflığı, hesap verebilirliği, katılımcılığı, etkinliği… kurumsallaştırmak sorumluluğu altındadır!
 
“Marka” ürün, marka  isim, marka ülke, marka  şehir ve marka kurum olmanın anlamı…
Kurumsal itibar bütün Kurum çalışanlarına yansır!
Marka kurumların çalışanları farklı algılanır: Marka insanlar! Değerli insanlar!
 
Yönetim nedir?
Yönetim meslektir, bilimdir , sanattır!
Ama, çoğu algılama tarzına ve uygulamaya göre “Yönetim kolaydır!”, tıpkı “siyaset” gibi!
 
Yönetim ya da yöneticilik fark eder!
Alt, orta, üst düzey yönetim!
Zihinsel, kavramsal, beşeri, sosyal, teknik yetenek! Üst düzey yönetim uzun vadeli ve geniş bir perspektife, alt düzey yönetim kadroları işe ilişkin yeterliliğe ağırlık vermek zorundadır.
Ama, bütün kademeler, birlikte çalışma, takım oluşturma, beşeri ilişkileri geliştirme yeteneğine önem vermelidir!
 
Performans ölçümü, liyakat takdiri veya hesap sorabilme düzeni yoksa herkes yönetici olur!
Bazı ortamlarda, liyâkat kriteri dışı başka tür yetenekler, maalesef daha belirleyici olabilir!
 
Hollanda da hükümet düştü; Başbakan istifa etti; fazla bir şey değişmedi!
Alt üst oluş yaşanmadı!
Politik-hukuki sistem kurumsallaşmış!
Navigasyon sistemi var! 
 
Sakarya Üniversitesi / Avrupa Büyük Ödülü’ nü aldı!
Prosedürlerin % 95’ ini tamamladığı için!
    
Federal Trade Commission’un Operating Manual’i tuğla kadar!
 
İngiltere vizesi zor alınır! Anlaşmalı şirket, vize işlemlerinde çok katı! İngiliz hükümeti kendi güvenliği için başkalarını istihdam ediyor!
Başkalarını çalıştıracak ve kendi güvenliğini olumsuz etkilemeyecek tedbirleri alabilmiş, etkin bir düzen kurabilmiş!
Yazılı, ayrıntılı ve eyleme dönük, eğitimi, icraatı ve denetimi ile etkin bir sistem kurmuş!
 
TODAİE’ nin “Tez Yazım Yönergesi” 35 sahife!
 
Yozgat’ın bir köyünden Almanya’ ya giden işçi, “verimlilik ödülü” alıyor!
 
Ülke veya Kurum ölçeği; fark etmez!
Peki, sistem mi, birey mi?
Her ikisi de önemli!
 
Bilimin amacı anlamaktır!
Anlayış düzeyini geliştirmektir!
 
Sebep-sonuç ilişkisini kurarken;
 
Zihinsel tuzaklara düşmemek, ezberlerin etkisinden uzak kalabilmek önemli!
Zihin düzeltir, sivriltir, abartır, azaltır, artırır, yumuşatır; “anlamlı” hale getirir!
 
Tarihi ve aktüaliteyi düzelterek anlamak, beşeri zaafiyetimiz!
Hakikat fotoğrafını çekebilecek makineniz; kafanız, mantığınız, muhakemeniz var mı?
 
Hakikat peşinde olmak, bazen yalnızlaşmayı göze almak demektir!
 
Kurumsal tabloya, olan bitene, yapıya, işleyişe, potansiyele…bütün “sistem”e yeniden bakabilmek!
Bakmak ve görmek farkı!
Yeni vizyon gereği!
Tecrübe ayak bağı değil, atlama taşı olmalıdır!
 
Kurumu toplumla; politik, bürokratik çevreyle, sivil toplum ve medya ile buluşturmak, bütünleştirmek!
Etkili, ağırlıklı, saygın…
Bürokratik havalanmadan uzak olmak! Meydana çıkmak! Eleştirileri göze almak! Beklentilere cevap vermek!
İş tatmini! “Kolay iş” zor iştir! “Meydan okuyan görevler” daha tatmin edici olabilir! Bütün çalışanlar için stratejik önemi haiz bir konu!
 
Entropi hep var!
Fiziksel, biyolojik, sosyal bütün sistemler, ilk adımdan itibaren sönmeye, bozulmaya, yok olmaya doğru gider!
Entropiyi azaltıcı tedbirler almak gerekli!
Negatif entropiniz ne kadar?
Değişme, değişime uyum sağlama, problemlerin üstesinden gelme dereceniz; aklınız, bilginiz, hazırlığınız; gücünüz, enerjiniz ne kadar?
Kurumsal öğrenme yeteneğiniz hangi düzeyde?
 
Kurumsallaşma veya krizlerle öğrenmek!
Büyük maddi ve manevi kayıplara uğramadan, büyük bedeller ödemeden öğrenebilmek, bütün mesele bu!
 
Üç hafta önce, Güney Kore’ye giden Türk Heyetinin, öncelikleri arasında ne vardı?
1974 de, Türkiye ile aynı düzeyde sosyal ve ekonomik göstergelere sahip Güney Kore, nasıl oldu da, 2010 yılı itibariyle,33. nükleer santralini teklif etme,inşa etme, seviyesine geldi?
 
Paris’teki OECD nezdindeki Büyükelçimizin anlattıkları ibretlikti!
Görevi sona eren Güney Kore Büyükelçisi, veda yemeğnde, Fransız dostlarına karşı mahcup olduğundan söz etmiş: Yıllardır Paris’te bulunduğu halde, gece onikilere kadar çalıştığı için, Seine nehrinde tekneye binemediğini, Sacre -coeur’ü göremediğini, şatoları ziyaret edemediğini ifade etmiş!
 
10 yıl önce, 10 yıl sonra!
Kurumsallaşma ve etkinlik arayışı!
Tehlikenin farkında olmalıyız!
Çaresizlik öğrenilebilir:Yeteneksizleşme süreci?!
Vizyonu ve misyonu gözden geçirmek, hedefleri yeniden koymak!
İşi yeniden tanımlamak’
İş geliştirme!
 
Niçin prosedürler?
50 katlı binanın projesini önceden yapmak gereği!
10. katta ortaya çıkan aksaklık nasıl giderilecek!
Sosyal organizasyonlar bina değil, ama değişimin maliyeti var!
 
İnsanlarla uğraşmamak!
İnsanlarla başarılı olmak!
 
Ülkeler acısından bakıldığında… Hukuki idari sistem tartışmaları malum!
Kurumlar da “savaş alanı”dır!
 
Kavga hep var oldu!
Statüko taraftarları var!
Değişim isteyenler bir tarafta!
Buna rağmen rivayet muhtelif olabilir!
 
Doğru teşhis, çözümün ilk adımıdır!
Hakikat bazen hiç kimsenin kabul etmediğidir!
Yanlış bilinen doğrular, doğru zannedilen yanlışlar vardır!
Hakikat çirkindir; roman, şiir, tiyatro, sinema… Hakikatten uzak olduğu için câziptir!
Tek başına kalan, hakikat savunucularına acımak gerekir!
Bazen, hakim görüş, çoğunluk görüşü, hakikate uzak kalabilir!
 
Maalesef, kamu hizmeti üretilirken Kurumsal enerjinin en az % 51’i, idari işler için harcanır! Yani, araçlar amaçlar yerine geçebilir! (N.K.)
 
Hâlbuki “Âsiyâb-ı devleti, bir hâr bile olsa döndürür!” denmiş!
 
Rekabet Kurumunun yapı ve işleyişine dair analiz büyük ölçüde yapılmış sayılabilir!
İnsan kaynağımızın görüş ve değerlendirmeleri büyük bir imkan.
Hayli mesafe alındı ama, Kurumsallaşma yolunda yapılacak hayli de iş var!
 
Yönetim sorumluluğu mahfuz!
Yönetime katılma; niçin kolektif akıl, irade ve çaba olmasın?
Zaten yıllardır, yabancı olmadığınız Süreç devam ediyor!
 
Kurumsallaşma yolunda anlamlı ve yeni bir adım, tipik bir “yönetime katılma” uygulaması olarak, Kurumsal Stratejik Plan hazırlıkları tamamlandı!
Çalışmalar, danışman hoca nezaretinde önümüzdeki hafta başlayacak!
 
Kurum Başkanımız konuşmasını herkese sevgi ve saygılarını sunarak başarılar dilekleri ile sonlandırmıştır.